zusammengekommen

listen to the pronunciation of zusammengekommen
الإنجليزية - التركية

تعريف zusammengekommen في الإنجليزية التركية القاموس.

met
karşılaşılan
met
karşılaşılmış
assembled
toplanan
assembled
çatma
assembled
mecmu
assembled
toplanmış
gathered together
mecmu
met
(Meteoroloji) git

Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim. - I went to Kobe, where I first met her.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

met
buluşulmuş
got together
toplan
met
tanışılmış
accrued
gerçekleştirdi
assembled
toplandı

Kalabalık postanenin önünde toplandı. - The crowd assembled in front of the post office.

Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar. - The leaders assembled in Paris for a meeting.

assembled
Toplama, farklı yerlerden parça parça toplanılmış
accrued
{f} gerçekleş: adj.gerçekleşmiş
accrued
gerçekleş
assembled
toplan

Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar. - The leaders assembled in Paris for a meeting.

Kulüp üyeleri toplantı salonunda toplandı. - The club members assembled in the meeting room.

ألمانية - الإنجليزية