Gemideki yük sırılsıklam oldu.
- The freight on the ship got soaked.
Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu.
- She was soaked from head to foot.
Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.
- The clothes soaked in water overnight were heavy.
Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
- Tom was soaked to the skin.