Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.
- Tom is such a diffident man. He seems to have quite low self-esteem.
Saray sıkı şekilde korunuyordu.
- The palace was heavily guarded.
Askerler köprüyü korudular.
- The soldiers guarded the bridge.
Yakından korunan bir sırdır.
- It's a closely guarded secret.
Bu, Tatoeba'nın en sıkı korunan sırlarından biridir.
- This is one of Tatoeba's most closely guarded secrets.