Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Linda müzik dinlemek için parka gitti.
- Linda went to the park to listen to the music.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Klasik müzik dinlemeyi severim.
- I like to listen to classical music.
Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
- Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
O, öğretmene hiç kulak vermez.
- He never listens to the teacher.
Radyo dinlemek hoşuma gidiyor.
- I like listening to the radio.
Radyo dinlemek ister misin?
- Do you want to listen to the radio?
Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.
- I did speak, but no one listened to me.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
The reason why we have two ears and only one mouth is so that we may listen more and talk less.
- Der Grund, dass wir zwei Ohren und nur einen Mund haben ist, dass wir mehr zuhören und weniger sprechen sollten.
You should have listened to me.
- Du hättest mir zuhören sollen.
I like to listen to music.