التركية - الإنجليزية
تعريف zorbalıkla في التركية الإنجليزية القاموس.
- with a high hand
- high-handedly
- by brutal force
- zorbalık
- {i} tyranny
Tyranny is everywhere.
-Her yerde zorbalık var.
Beauty is a short-lived tyranny.
-Güzellik, kısa ömürlü zorbalıktır.
- zorbalık
- bullying
Dan has been bullying me for months.
-Dan bana aylardır zorbalık ediyor.
She brooded over the bullying done to her.
-O, kendine yapılan zorbalık üzerine kara kara düşündü.
- zorbalık
- violence
Sometimes violence is useful.
-Zorbalık bazen yararlıdır.
- zorbalık
- domineer
- zorbalık
- goat
- zorbalık
- ruffianism
- zorbalık
- extortion
- Zorbalık
- hoodlumism
- zorbalık
- overbearance
- zorbalık
- fist law
- zorbalık
- outrage
What that man's done is an outrage.
-O adamın yaptığı şey bir zorbalık.
- zorbalık
- rough stuff
- zorbalık
- despotism
- zorbalık
- headiness
- zorbalık
- tyranny, tyrannicalness
- zorbalık
- bullying, despotism, tyranny
- zorbalık
- strong-arm methods/tactics; bullying behavior; browbeating behavior; usurpative behavior
- zorbalık
- extort
- zorbalık
- rapacious
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف zorbalıkla في التركية التركية القاموس.
- Zorbalık
- tagallüp
- Zorbalık
- (Osmanlı Dönemi) TAGALLÜB
- zorbalık
- Zorba olma durumu
- zorbalık
- Zorbaca davranış, müstebitlik
- zorbalık
- Zorbaca davranış, müstebitlik: "Her davranışının, her sözünün altında bir zorbalık yattığı görülür."- S. Birsel