ziyaretler

listen to the pronunciation of ziyaretler
التركية - الإنجليزية
Visits
ziyaret
visit

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

ziyaret
visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Susie sometimes visits her father's office. - Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.

He sometimes visits me. - Beni bazen ziyaret eder.

ziyaret
call

I call on him sometimes. - Ben bazen onu ziyaret ederim.

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
التركية - التركية

تعريف ziyaretler في التركية التركية القاموس.

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyaretler
المفضلات