Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
The President of France visited Okinawa.
- Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston.
- Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.
During his stay in London, he is going to visit his cousin.
- Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.
The new museum is worth visiting.
- Yeni müze ziyaret etmeye değer.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Lucy sometimes visits May.
- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
I think you had better call on him.
- Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.
I call on him sometimes.
- Ben bazen onu ziyaret ederim.