zevk alarak

listen to the pronunciation of zevk alarak
التركية - الإنجليزية
savourily
savorily
zevk al
enjoy

Tom and Mary didn't enjoy walking in the rain. - Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı.

He enjoyed those visits. - O, o ziyaretlerden zevk aldı.

zevk al
rejoice in
zevk al
delight in

He took delight in talking with friends. - O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.

zevk al
{f} relish
zevk al
bask in
zevk alarak
المفضلات