Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
- After all, even the gods may err at times.
Zaman zaman depresyona girerim.
- I get depressed at times.
Hepimiz bazen bir aptal gibi davranırız.
- We all make fools of ourselves at times.
Bazen curve'ü carve ile karıştırıyorum.
- At times I confuse curve with carve.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Arada sırada oğluna yazar.
- She writes to her son every now and then.
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.
- Tom enjoys a glass of wine every now and then.
Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.
- If you have time, drop me a line now and then.