There's no doubt that Tom poisoned Mary.
- Tom'un Mary'yi zehirlediğinden şüphe yok.
Properly used, certain poisons will prove beneficial.
- Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
This is one of the most venomous spiders in the world.
- Bu, dünyadaki en zehirli örümceklerden biri.
This snake's venom is very potent.
- Bu yılanın zehiri çok güçlü.
There have been many attempts to poison Tom.
- Tom'u zehirlemek için birçok girişim vardı.
We should keep away from the poisonous plants.
- Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.
Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
- Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
Some pesticides are highly toxic to bees.
- Bazı böcek zehirleri arılar için son derece zehirlidir.
Toxic fumes of bromine can damage one's lungs.
- Brom Zehirli dumanı kişinin ciğerlerine zarar verebilir.
The words poison and potion are cognates.
- Zehir ve iksir kelimeleri kökteştir.