Anything may happen till that time.
- O zamana kadar her şey olabilir.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.
I hope this good weather will hold till then.
- Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.