Biraz tereddütten sonra kitabı masaya koydu.
- After some hesitation, he laid the book on the desk.
Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
- You should make sure of the fact without hesitation.
Lütfen bana soru sormaktan çekinmeyin.
- Please feel free to ask me questions.
Soru sormaktan çekinmeyin.
- Feel free to ask any questions.
Mary duraksamadan buz gibi suya atladı.
- Mary jumped into the icy water without hesitation.
Gerçek dövüşte, duraksamanın çok tehlikeli bir şey olduğunu unutmamalısın.
- In real combat, you must not forget that hesitation is a very dangerous thing.
Mary çekinmeden buzlu suya atladı.
- Mary jumped into the icy water without hesitation.
Tom çekinmeden arabasını sattı.
- Tom sold his car without hesitation.
Feel free to contact me.
- Zögern Sie nicht, mich zu kontaktieren!