All of us live in the same dorm.
- Hepimiz aynı yurtta yaşıyoruz.
My college has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.
Tom lives on his country estate.
- Tom yurtluğunda yaşıyor.
He traveled abroad in his own country.
- Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
You must observe the rules of the dormitory.
- Yurt kurallarına uymalısın.
We all live in the same dormitory.
- Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
The scientist is famous both at home and abroad.
- Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
They think the owner of the house is studying abroad.
- Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.