She attacked him with her fists.
- O, yumruklarıyla ona saldırdı.
A closed fist can indicate stress.
- Kapalı bir yumruk stres gösterebilir.
Tom punched Mary in the face.
- Tom Mary'nin yüzüne yumruk attı.
I was just wondering how it would feel to be punched in the stomach.
- Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum.
She attacked him with her fists.
- O, yumruklarıyla ona saldırdı.
Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!
- Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!
Sami hit Layla with both fists.
- Sami iki yumrukla Layla'yı dövdü.
Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!
- Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!
What made us come to blows?
- Bizi yumruk yumruğa getiren neydi?
Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.
- Tom, Noel yemeğinde ofisteki bir arkadaşı ile yumruk yumruğa girdi.
Dan punched Matt with a boxing glove.
- Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.
Tyson followed up the jab with a left hook.
- Tyson bir sol kroşe ile yumruk izledi.