الإنجليزية - التركية
تعريف youthful, juvenile, of childhood; immature, childlike; infantile في الإنجليزية التركية القاموس.
- childish
- {s} çocuksu
Çocuksu bir şekilde davranmaya başladı.
-He started acting in a childish manner.
Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.
-Peter was fed up with childish girls.
- childish
- çocuk gibi
- childish
- saçma
- childish
- çocukça
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.
-When I was a kid, I thought that if I died the world would just disappear. What a childish delusion! I just couldn't accept that the world could continue to exist without me.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
-His way of thinking is very childish.
- childish
- childishness çocuksuluk
- childish
- çocuğumsu
- childish
- childishly çocukça
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف youthful, juvenile, of childhood; immature, childlike; infantile في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} childish
youthful, juvenile, of childhood; immature, childlike; infantile
الواصلة
youthful, juvenile, of childhood; immature, childlike; in·fan·tileالنطق
Resimler
السابق
المفضلات