He sat on a mossy tree stump.
- O yosunlu ağaç kütüğün üstüne oturdu.
A squirrel is hopping over the mossy logs.
- Bir sincap yosunlu kütüklerin üzerinde zıplıyordu.
A rolling stone gathers no moss.
- Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
A rolling stone gathers no moss is a proverb.
- Yuvarlanan taş yosun tutmaz bir atasözüdür.
Do you eat seaweed in your country?
- Ülkenizde deniz yosunu yer misiniz?
A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes.
- Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.
Algae and plankton are at the bottom of the food chain.
- Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.
There are algae in the sea.
- Denizde yosunlar var.
Algae and plankton are at the bottom of the food chain.
- Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.
There are algae in the sea.
- Denizde yosunlar var.