yol açma

listen to the pronunciation of yol açma
التركية - الإنجليزية
cutting
(Ticaret) pioneering
yol açmak
{f} cause

We don't want to cause a panic. - Paniğe yol açmak istemiyoruz.

I don't want to cause a panic. - Paniğe yol açmak istemiyorum.

yol açmak
{f} involve
yol açmak
{f} evoke
yol açmak
{f} entail
yol
{f} cause

I don't want to cause a panic. - Paniğe yol açmak istemiyorum.

We don't want to cause a panic. - Paniğe yol açmak istemiyoruz.

yol açmak
lead to
yol açmak
(deyim) give birth to
yol açmak
bring about
yol açmak
{f} raise
yol açmak
(deyim) culminate in
yol açmak
elicit
yol açmak
result in
yol açmak
generate
yol açmak
breed
yol açmak
beat
yol açmak
engendering
yol açmak
spark off
yol açmak
pave the way
yol açmak
provoke
yol açmak
excite
yol açmak
pave the way for
yol açmak
invite
yol açmak
(deyim) give cause for
yol açmak
lead up to
yol açmak
elbow
yol açmak
produce
yol açmak
conduce
yol açmak
tend
yol açmak
create
yol
{f} gap
yol açmak
plough
yol açmak
engender
yol açmak
call forth
yol açmak
trigger
yol açmak
lie behind
yol
{f} lead

They believed it might lead to war with Britain. - Onlar, onun Britanya ile bir savaşa yol açabileceğine inandılar.

Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly. - Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.

yol açmak
a) to open a road b) to make way for c) to bring about, to give rise to, to cause, to lead to, to create, to produce
yol açmak
to pave the way for
yol açmak
blaze the trail
yol açmak
{f} cut
yol açmak
beat a path
yol açmak
give rise to
yol açmak
{f} beget
yol açmak
set forward
yol açmak
give smb. a lead
التركية - التركية

تعريف yol açma في التركية التركية القاموس.

Yol açmak
davet etmek
Yol açmak
sonuçlamak
Yol açmak
olmak
yol açma
المفضلات