yok edilmek

listen to the pronunciation of yok edilmek
التركية - الإنجليزية
be destroyed
be exterminated
yok et
exterminate

Their job is to exterminate rats and mice. - Onların işleri fareler ve sıçanları yok etmektir.

There's a huge spider in the room! Quick, exterminate it! - Odada kocaman bir örümcek var! Çabuk onu yok et!

yok et
annihilate
yok et
obliterate

The shock wave came and obliterated everything and everyone. - Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.

Overnight the rabbits had obliterated Tom's garden. - Gece boyunca tavşanlar Tom'un bahçesini yok etmişti.

yok et
destroy

He believed that they had destroyed it. - Onu yok ettiklerine inanıyordu.

The soldiers' mission was to destroy the bridge. - Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.

yok et
demolish
yok edilme
destruction

The government ordered their destruction thirty years ago. - Hükümet otuz yıl önce onların yok edilmesini emretti.

التركية - التركية
batırılmak