Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled.
- Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.
In the 22nd century, many technological innovations will be introduced.
- 22. yüzyılda, birçok teknolojik yenilikleri sunulacak.
In the 22nd century, many technological innovations will be introduced.
- 22. yüzyılda, birçok teknolojik yenilikleri sunulacak.
Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled.
- Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.
They speak English in New Zealand.
- Yeni Zelanda'da, halk İngilizce konuşur.
The factory is producing a new type of car.
- Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
A novelty wears off in time.
- Bir yenilik zamanla yok olur.
Some people prefer conformity, while others seek novelty.
- Diğerleri yenilik ararken, bazı insanlar uygunluk tercih eder.
Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
- Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
Is this a recent photo?
- Bu yeni bir fotoğraf mı?
Recently, I moved to a new apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
- Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
Curtains and carpets were renewed.
- Perdeler ve halılar yenilenmişti.
Washington's neocons believe that there is a clash of civilizations that they're going to win.
- Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir medeniyetler çatışması olduğuna inanıyor.
A novelty wears off in time.
- Bir yenilik zamanla yok olur.
His new novel will come out next month.
- Yeni romanı gelecek ay piyasaya çıkacak.
Young animals adapt quickly to a new environment.
- Genç hayvanlar hızla yeni bir çevreye uyum sağlarlar.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
Tom's latest movie just came out.
- Tom'un son filmi yeni yayınlandı.
Tom wishes he could make a fresh start.
- Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
Is there any fresh news?
- Hiç yeni haber var mı?
Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.
- Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı.
Mary has just come home.
- Mary daha yeni eve geldi.
I like to use the new font lately.
- Son zamanlarda yeni yazı türü kullanmayı seviyorum.
Sooner or later, we'll have to buy a new TV since the TV we have now is a very old model.
- Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
Lisa's room needs to be cleaned again.
- Lisa'nın odası yeniden temizlenmeli.
I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
- Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
His new job further separates him from his family.
- Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.
Tom's new smartphone is really big. It doesn't even look like a phone anymore.
- Tom'un yeni akıllı telefonu gerçekten büyük. Artık bir telefona bile benzemiyor.
Tom wants to buy a new smartphone.
- Tom yeni bir akıllı telefon almak istiyor.
We'll stop at the New Osaka Hotel and pick up Mr Takakura.
- Biz Yeni Osaka otelinde duracağız ve Bay Takakura'yı alacağız.
They stayed at a new hotel in Kobe.
- Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
My car is newer than Tom's.
- Benim arabam Tom'unkinden daha yeni.
Tom's bicycle is much newer than mine.
- Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.
I've only just begun.
- Sadece yeni başladım.
Layla's nightmare was only just beginning.
- Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
Yuka fell in love the moment she was introduced to the newly-appointed English teacher.
- Yuka yeni atanmış İngilizce öğretmeniyle tanıştırıldığı an âşık oldu.
Newly printed books smell good.
- Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
I love the aroma of freshly brewed coffee.
- Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.
A freshly baked cake doesn't cut easily.
- Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.