Tom vowed he'd never do it.
- Tom onu yapmayacağına yemin etti.
He vowed to avenge his friend's death.
- O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
She gave her oath that she would not drink.
- O, içmeyeceğine dair yemin etti.
Doctors take an oath not to harm anyone.
- Doktorlar kimseye zarar vermemek için yemin ederler.