yemin ettirme

listen to the pronunciation of yemin ettirme
التركية - الإنجليزية
administration of an oath
yemin ettirmek
administer
yemin ettirmek
swear in
yemin et
{f} sworn

Sami Bakir was sworn in in 2006. - Sami Bekir 2006'da yemin etti.

He was sworn in as mayor. - Ona bir belediye başkanı olarak yemin ettirildi.

yemin et
{f} vow

I have made a vow never to get married. - Ben asla evlenmemek için yemin ettim.

He vowed to avenge his friend's death. - O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.

yemin et
make a vow
yemin et
taken a vow
yemin et
swore

I swore I'd never be like Tom. - Asla Tom gibi olmayacağıma yemin ettim.

I swore I'd never do that. - Onu asla yapmayacağıma yemin ettim.

yemin et
made a vow
yemin et
swear

Tom made me swear that I wouldn't tell anyone. - Tom bana kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettirdi.

You must swear to keep your promise. - Sözünü tutacağına yemin etmelisin.

yemin et
took a vow
yemin et
take a vow
yemin ettirmek
swear
yemin et
cross your heart
yemin ettirmek
swear smb. to
yemin ettirmek
to have (someone) swear an oath, administer an oath to; to swear (someone) in
yemin ettirmek
administer an oath to smb
yemin ettirmek
administer an oath
yemin ettirmek
put smb. to his oath
yemin ettirmek
attest
yemin ettirmek
tender an oath to smb
yemin ettirmek
put smb. on his oath
yemin ettirme
المفضلات