Is there anyone else wanting to eat?
- Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.
- Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.
The food was great in Italy.
- İtalya'da yemekler harikaydı.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
I arranged catering for tomorrow's party.
- Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
We ate a hasty meal and left immediately.
- Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
What with overwork and poor meals, she fell ill.
- Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.
- İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
We went out to dinner with two American men and two German ladies.
- Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.
What kinds of meat dishes do you serve?
- Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?
There was a great variety of dishes on the menu.
- Menünün içinde büyük bir çeşit yemek vardı.
Tom and Mary sat at an unpainted picnic table eating their lunch.
- Tom ve Mary öğle yemeklerini yerken boyanmamış bir piknik masasında oturdular.
There are still a lot of dishes on the table.
- Masanın üstünde hâlâ bir sürü yemek var.
Tom says he eats more when he's sad.
- Tom üzgün olduğunda daha çok yemek yediğini söylüyor.
Tom eats only what he wants to eat.
- Tom sadece yemek istediğini yer.
If you want to lose weight, spend a day without meals.
- Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
Tom didn't want to spend that much for a meal.
- Tom bir yemek için bu kadar harcamak istemiyordu.
What with overwork and poor meals, she fell ill.
- Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
Take one four times a day, after meals.
- Yemeklerden sonra günde dört kez alın.
Is eating less meat a good idea?
- Daha az et yemek iyi bir fikir midir?
Is eating red meat unhealthy?
- Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?
How did Noah keep the animals from eating each other?
- Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu?
Mary keeps her best dishes in that cabinet.
- Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar.
Would you like to grab a bite to eat somewhere?
- Bir yerde yemek yemek için atıştırmak ister misiniz?
Where can I get a good bite to eat?
- Nerede iyi bir yemek yiyebilirim?
Helen does not eat enough and she is getting thin.
- Helen yeterince yemek yemiyor ve zayıflıyor.
If you eat too much, you will get fat.
- Çok azla yemek yersen şişmanlarsın.
Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.
- Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.
Are these dishes gluten free? Yes, of course, all of our dishes are gluten free.
- Bu yemekler glutensiz mi? Evet, elbette, yemeklerimizin hepsi glutensizdir.
A cooking course should be mandatory in schools.
- Yemek kursu okullarda zorunlu olmalı.
Don't eat till the numbness wears off.
- Uyuşma geçene kadar yemek yeme.
The woman has two important questions to ask: What am I wearing? and what am I cooking?
- Kadının soracak iki önemli sorusu var: Ne giyiyorum ve ne yemek yapıyorum?
Have you seen the recipe book that I wrote?
- Benim yazdığım yemek tarifi kitabını gördünüz mü?
What's your favorite recipe?
- En sevdiğin yemek hangisidir?
He might not have eaten for days.
- O günlerce yemek yememiş olabilir.
You don't have to eat it.
- Onu yemek zorunda değilsiniz.
I didn't feed the dog.
- Köpeğe yemek vermedim.
Tom forgot to feed his dog yesterday.
- Tom dün köpeğine yemek vermeyi unuttu.
Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
- Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
Do you like eating fish?
- Balık yemekten hoşlanır mısın?
You eat good meals in this boardinghouse.
- Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
Has the house got a dining room?
- Evin bir yemek odası var mı?
Is the dining room open now?
- Yemek odası şimdi açık mı?
Ye Olde Medicine Shoppe.