He put live bait on a hook.
- O, oltaya canlı yem taktı.
I think it's time for me to put new bait on the hook.
- Sanırım oltaya yeni bir yem takmamın zamanıdır.
After dinner, we all went into the drawing room.
- Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
Do you like Japanese food?
- Japon yemeklerini sever misin?
The Italian food was delicious.
- İtalyan yemeği lezzetliydi.
I didn't feed the dog.
- Köpeğe yemek vermedim.
The elephant's meal is enough to feed thousands of ants.
- Filin yemeği binlerce karınca doyurmaya yeter.