That boat has pretty sails.
- O teknenin güzel yelkenleri var.
God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
Let's go for a sail.
We sailed from Yokohama to Kobe.
- Yokohama'dan Kobe'ye yelkenli ile gittik.
The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.
- Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.