God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
We sailed from Yokohama to Kobe.
- Yokohama'dan Kobe'ye yelkenli ile gittik.
Sailing is more fun than fishing.
- Yelken sporu balık tutmaktan daha eğlencelidir.
Tom thought that it would be fun to go sailing.
- Tom yelken sporuna gitmenin eğlenceli olacağını düşündü.
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.
God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.