Üniversiteye karşı bir özlem hissediyorum.
- I feel a yearning for the university.
Sürgün, evinin hasretini çekiyordu.
- The exile yearned for his home.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Üniversiteye özlem duyuyorum.
- I yearn for the university.
She had a yearning to see her long-lost sister again.