تعريف yazarların في التركية الإنجليزية القاموس.
- yazar
- writer
Milan Kundera is my favourite writer.
- Milan Kundera benim favori yazarımdır.
Judging from what you say, he must be a great writer.
- Söylediklerine bakılırsa o, büyük bir yazar olmalı.
- yazar
- {i} author
The author of this article is a famous critic.
- Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
- yazar
- novelist
He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçıdır.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- yazar
- contributor
Contributors should be civil and respectful.
- Yazarlar medeni ve saygılı olmalı.
- yazar
- {i} penman
- yazar
- composer
- yazar
- dramatist
The dramatist resides now in New York.
- Oyun yazarı şimdi New York'ta oturuyor.
- yazar
- (Konuşma Dili) a man of letters
- yazar
- quill driver
- yazar
- man of letters
- yazar
- writer; author
- yazar
- writer, author
- yazar
- scribe
- yazar
- pen
Would you please write with a ballpoint pen?
- Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız?
Will you write with a ballpoint pen?
- Tükenmez kalemle yazar mısın?
