Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yazıklanma

listen to the pronunciation of yazıklanma
التركية - الإنجليزية

تعريف yazıklanma في التركية الإنجليزية القاموس.

yazık
shame

Fool me once, shame on you. Fool me twice, shame on me. - Beni bir kez kandırırsan, sana yazıklar olsun. Beni iki kez kandırırsan, bana yazıklar olsun.

It's a shame that concrete doesn't burn. - Ne yazık ki beton yanmaz.

yazık
pity

It's a pity that Mary has no sense of humor. - Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.

It is a pity that you can't join us. - Ne yazık ki bize katılamazsın.

yazık
{ü} alas

Alas, she died young. - Yazık, o genç yaşta öldü.

Alas, I've no time today. If I did, I'd go to the movies with you. - Ne yazık ki, bugün vaktim yok. Eğer olsaydı seninle sinemaya giderdim.

yazık
what a pity!
yazık
abject
yazıklanmak
To lamented
yazık
dear
yazık
it's a pity

It's a pity that he can't get married to her. - Ne yazık ki o onunla evlenemez.

It's a pity you can't come. - Ne yazık ki gelemezsin.

yazık
pity, shame; What a pity!, What a shame!, Alas!
yazık
What a pity!/What a shame!
yazık
alack
yazık
what a pity !

What a pity I don't have a garden. - Bir bahçemin olmaması ne yazık.

What a pity I don't have a garden. - Ne yazık ki bir bahçem yok.

yazıklanmak
to pity the fact that, regard it as a pity that
التركية - التركية
Yazıklanmak işi, esef, teessüf
yazık
Acınma, üzüntü anlatır
yazık
Herkesi üzebilecek şey, günah
yazık
Kınama anlatır
yazık
Acınma, üzüntü anlatır: "Yazık, ben böyle olmasını istemezdim! Yazık, beş gün sonra bu tepeden inmek gerek..."- R. H. Karay
yazıklanmak
Üzülmek, acınmak, esef etmek, teessüf etmek