التركية - الإنجليزية
تعريف yazışmalar في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Bilgisayar) correspondences
- correspondence
I have some correspondence to deal with.
-İlgilenecek bazı yazışmalarım var.
The secretary works on business correspondence.
-Sekreter, ticari yazışmalar üzerinde çalışıyor.
- yazışma
- correspondence
The secretary works on business correspondence.
-Sekreter, ticari yazışmalar üzerinde çalışıyor.
We have carried on a correspondence for years.
-Yazışmayı yıllarca sürdürdük.
- yazışma
- cleric
- yazış
- authoring
- yazışma
- correspondence muhabere
- yazışma
- dispatch
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yazışmalar في التركية التركية القاموس.
- Yazışma
- haberleşme
- yazış
- Yazmak işi veya biçimi
- yazış
- Kaleme alma, yazıya dökme
- yazışma
- Yazışmak işi
- yazışma
- Bir konuda karşılıklı yazı yazma, haberleşme, muhabere
المصطلحات ذات الصلة
yazışmalar
الواصلة
ya·zış·ma·larResimler
السابق
المفضلات