Rabbits have a lot of offspring.
- Tavşanların çok yavruları olur.
Parents can pass many diseases on to their offspring.
- Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
- Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
Some animals eat their young.
- Bazı hayvanlar yavrularını yerler.
Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
- Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
The mother elephant bathes her baby in the river.
- Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
Have you ever seen a baby pigeon?
- Hiç yavru güvercin gördün mü?
Some animals eat their young.
- Bazı hayvanlar yavrularını yerler.
Kangaroos have a strange method of carrying their young.
- Kanguruların yavrularını taşımak için garip bir yöntemi var.
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
- Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
The tiger cub looked like a large kitten.
- Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.
She has no more than twelve cubs.
- O oniki yavrudan daha fazlasına sahip değil.
Rabbits have many offspring.
- Tavşanların çok sayıda yavrusu var.
Rabbits have a lot of offspring.
- Tavşanların çok yavruları olur.