He went up the steps slowly.
- O, basamakları yavaşça tırmandı.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
Tom spoke quietly into the microphone.
- Tom mikrofona yavaşça konuştu.
Tom slowly turned the doorknob and entered the room quietly.
- Tom yavaşça kapı kolunu çevirdi ve sessizce odaya girdi.
I walked softly for fear of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
Tom gently closed the door.
- Tom kapıyı yavaşça kapattı.
Tom shut the door gently but firmly.
- Tom kapıyı yavaşça ama sıkı bir biçimde kapattı.
The patient moved his lips slightly.
- Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı.