He found himself lying on a bench in the park.
- Kendini parkta bir bankta yatarken buldu.
She saw her daughter lying on the sidewalk, unconscious.
- O, kızını baygın halde kaldırımda yatarken gördü.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Tom can't afford to buy a yacht.
- Tom'un bir yat almaya gücü yetmez.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.