We should always obey laws.
- Biz her zaman yasalara itaat etmeliyiz.
Tom didn't think he was violating any laws.
- Tom yasaları ihlal ettiğini düşünmüyordu.
The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
- Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient code of laws.
- Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.
Newton established the law of gravity.
- Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.
- Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
The world is not going to be saved by legislation.
- Dünya yasalarla kurtarılmayacak.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
The Supreme Court ruled that the law was illegal.
- Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.
We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and highest ideals require.
- Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.
The 14th Amendment to the U.S. Constitution was ratified in 1868.
- ABD Anayasasında 14. yasa değişiklikliği 1868 yılında onaylanmıştır.
We ought to obey the law.
- Biz yasaya itaat etmeliyiz.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
- Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.
Bu kanunu düzeltmeliyiz.
- Bu yasayı ıslah etmeliyiz.