From this moment on it is forbidden to cry.
- Şu andan itibaren ağlamak yasaklanmıştır.
Hunting is forbidden now.
- Avcılık artık yasaklanmıştır.
Hunting is prohibited in this area.
- Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
Hunting is banned in national parks.
- Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
You are banned from entering this place.
- Bu yere giriş yasaklandı.
Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
- Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
His ex-wife obtained a court order that forbid him from coming closer than 200 yards.
- Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.
They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
- Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
My parents forbade me from seeing Tom.
- Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
The child is opening the window even though his mother forbade him to.
- Annesi ona yasaklamasına rağmen çocuk pencereyi açıyor.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
- Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
Arms export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
- Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
- Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
You are banned from entering this place.
- Buraya girişiniz yasaklandı.
Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers!
- Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!
The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
- Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci-el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.