Thanks for spending so much time helping us.
- Bize yardım ederek çok fazla zaman harcadığın için teşekkürler.
In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker.
- Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
She eagerly took a second helping of ice cream.
Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself.
- Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.
Thank you for helping me. Don't mention it.
- Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir şey değil.
They came to our aid at once.
- Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
I expect him to come to our aid.
- Onun bize yardım etmeye gelmesini istiyorum.
Give help to anyone who needs it.
- Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
Yesterday I helped the father.
- Dün babama yardım ettim.
She assisted her brother with his homework.
- Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
They assisted the painter financially.
- Mali olarak ressama yardım ettiler.