He got a prize for winning the competition.
- O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
Tom won a prize in the spelling competition.
- Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
John represented his class in the swimming match.
- John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
This soccer match is full of energetic and splendid competition.
- Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
The athletic meet was put off until next week.
- Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi.
The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
- Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
Tom won the fishing tournament.
- Balık avı yarışmasını Tom kazandı.
Tom started racing at the age of thirteen.
- Tom on üç yaşında yarışmaya başladı.
I'm going to miss competing.
- Yarışmayı kaçıracağım.
I'm looking forward to competing.
- Ben yarışmayı dört gözle bekliyorum.