She trembled like a leaf.
- Bir yaprak gibi titriyordu.
A dead leaf fell to the ground.
- Kuru bir yaprak yere düştü.
The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
Tom was as pale as a sheet.
- Tom bir yaprak kadar solgundu.
Please give me a sheet of paper.
- Lütfen bana bir yaprak kağıt verin.