Meg found a four leaf clover.
- Meg dört yapraklı yonca buldu.
When the last leaf falls, I must go, too.
- Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
He crushed the sheet of paper up into a ball.
- Bir yaprak kağıdı ezerek top yaptı.
She handed me a sheet of paper.
- Bana bir kâğıt yaprak verdi.