yapayım

listen to the pronunciation of yapayım
التركية - الإنجليزية
I do
A traditional phrase said upon acceptance of marriage
yap
do
yap
did

Did you do it by yourself? - Onu kendin mi yaptın?

The girl did nothing but cry. - Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.

yap
does

He doesn't know who built those houses. - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.

Why doesn't anybody translate my sentences? - Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?

yap
{f} doing

Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework. - Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.

I'm doing this for you. - Bunu senin için yapıyorum.

yap
(Bilgisayar) do it

Did you do it by yourself? - Onu kendin mi yaptın?

You must do it yourself. - Onu kendin yapmalısın.

yap
made of

I want a suit made of this material. - Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.

This table is made of wood. - Bu masa tahtadan yapılmıştır.

yap
{f} making

Don't be afraid of making mistakes. - Hatalar yapmaktan korkmayın.

He is afraid of making mistakes. - Hata yapmaktan korkuyor.

yap
{f} performing

Dr. Jackson is performing an autopsy. - Dr. Jackson otopsi yapıyor.

Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver. - Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.

yap
hold in
yap
{f} done

He cannot have done such a thing. - Öyle bir şey yapmış olamaz.

Having done my homework, I watched the baseball game on television. - Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.

yap
made up

She made up her face in 20 minutes. - O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.

This stool is made up of leather and wood. - Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.

yap
{f} make of

Tom doesn't know what to make of this. - Tom bunun hakkında ne yapacağını bilmiyor.

Tom and Mary aren't quite sure what to make of this. - Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.

yap
held in

Before the match, an opening ceremony was held in the Yoyogi stadium. - Maçtan önce Yoyogi stadyumunda bir açılış töreni yapıldı.

Parliamentary elections will be held in Germany in 2017. - Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.

yap
commit

They made John chairman of the committee. - Onlar John'ı komite başkanı yaptı.

The enemy committed a horrible manslaughter in the city. - Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.

yap
{f} made

Butter is made from cream. - Tereyağı kaymaktan yapılır.

Butter is made from milk. - Tereyağı sütten yapılır.

yap
make&
yap
make

Don't be afraid to make mistakes when speaking English. - İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.

The baby is asleep. Don't make a noise. - Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.

yap
committed

He committed a gaffe when he asked whether she was pregnant. - O onun hamile olup olmadığını sorduğunda gaf yaptı.

The enemy committed a horrible manslaughter in the city. - Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.

kaş yapayım derken göz çıkarmak
to make things worse (while trying to be helpful)
kaş yapayım derken göz çıkarmak
to make matters worse while trying to be helpful
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف yapayım في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Yap
An atoll in the Caroline Islands of western Micronesia
yap
To bark; to yelp
yap
informal terms for the mouth
yap
A badly behaved child, a brat
yap
A bark; a yelp
yap
To talk, especially excessively
yap
{f} yelp, bark; talk noisily or foolishly; chatter
yap
The mouth, which produces speech
yap
An informal talk
yap
{i} yelp, bark; chatter, foolish talk; uncouth person; mouth (Slang)
yap
The high-pitched bark of a small dog
yap
Of a small dog, to bark
yap
If a small dog yaps, it makes short loud sounds in an excited way. The little dog yapped frantically. An island group and state of the Federated States of Micronesia in the western Caroline Islands of the western Pacific Ocean. Discovered by the Spanish in 1791, it became part of a Japanese mandate after 1920 and fell to U.S. forces in 1945. the sound a small dog makes when it yaps
yap
bark in a high-pitched tone; "the puppies yelped"
الدانماركية - التركية

تعريف yapayım في الدانماركية التركية القاموس.

Yap
saçmalama
yapayım
المفضلات