They have a talented producer.
- Onların yetenekli bir yapımcısı var.
I'm a music producer.
- Ben bir müzik yapımcısıyım.
According to the makers of the Oxford English Dictionary, there are over 800,000 words in the English language.
- Oxford İngilizce Sözlük'ün yapımcılarına göre İngilizce dilinde 800.000 'den fazla sözcük vardır.
Mary is a jewellery maker.
- Mary bir mücevher yapımcısıdır.
The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
According to the makers of the Oxford English Dictionary, there are over 800,000 words in the English language.
- Oxford İngilizce Sözlük'ün yapımcılarına göre İngilizce dilinde 800.000 'den fazla sözcük vardır.
I think Tom's homemade cookies are better than the ones Mary makes.
- Sanırım Tom'un ev yapımı kurabiyeleri Mary'nin yaptıklarından daha iyi.
The building is under construction.
- Bina yapım aşamasındadır.
A new school building is under construction.
- Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
The actor was accidentally shot dead during the making of the movie.
- Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü.
That old man had been making homemade whiskey for fifty years.
- O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.
A new road is under construction.
- Yeni bir yol yapım aşamasındadır.
The rightmost lane is now under construction.
- En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.