You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
He doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
Why doesn't anybody translate my sentences?
- Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
I'm doing this for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
You must do it yourself.
- Onu kendin yapmalısın.
We'll do it when we have time.
- Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
Beer bottles are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
Making such a judgement may lead to wrong ideas.
- Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
The coroner is performing an autopsy on Tom to find out why he died.
- Adli tabip onun neden öldüğünü bulmak için Tom üzerinde bir otopsi yapıyor.
They assisted him in performing the operation.
- Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
Having done my homework, I watched the baseball game on television.
- Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.
It can be done in a day.
- O, bir günde yapılabilir.
A molecule is made up of atoms.
- Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
She made up her face in 20 minutes.
- O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
I'm not quite sure what to make of this.
- Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Tom doesn't know what to make of this.
- Tom bunun hakkında ne yapacağını bilmiyor.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
- Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
The conference is to be held in Tokyo the day after tomorrow.
- Konferans öbür gün yapılacak.
The committee had a long session.
- Komite uzun bir oturum yaptı.
Many atrocities were committed during the war.
- Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
Beer bottles are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
I know you can make it.
- Yapabileceğini biliyorum.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
He committed an illegal act.
- O, yasa dışı bir eylem yaptı.
He committed a gaffe when he asked whether she was pregnant.
- O onun hamile olup olmadığını sorduğunda gaf yaptı.