We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
The wrong time, the wrong place.
- Yanlış zamanda, yanlış yerde.
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
- Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
By mistake I boarded a train going in the opposite direction.
- Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
He edged sideways through the crowd.
- O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
Please put the table next to the wall.
- Lütfen masayı duvarın yanına koy.
Tom was leaning against the wall near the door.
- Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
He was burned to death in the fire.
- Yangında yanarak öldü.
Ten houses were burned down.
- On ev yanıp kül oldu.
They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.
- Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
Last night there was a big fire in the neighbourhood.
- Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.