yanıtlama

listen to the pronunciation of yanıtlama
التركية - الإنجليزية
{i} responding

I'm sorry for the delay in responding. - Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.

present participle of respond
yanıtlamak
respond
yanıtlamak
{f} answer

Do I have to answer all of the questions? - Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?

This question is difficult to answer. - Bu soruyu yanıtlamak zordur.

yanıtlamak
{f} reply

I have to reply to this letter. - Bu mektubu yanıtlamak zorundayım.

I do not want to reply to his letter. - Onun mektubunu yanıtlamak istemiyorum.

yanıtlamak
to answer, to reply cevaplamak
yanıtlamak
respond to
yanıtla
(Bilgisayar) reply to

I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks. - Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

I have to reply to this letter. - Bu mektubu yanıtlamak zorundayım.

yanıtla
(Bilgisayar) reply with
yanıtla
respond

I'm sorry for the delay in responding. - Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.

He responded to a speech of welcome. - Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.

yanıtla
{f} responding

I'm sorry for the delay in responding. - Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.

Tom hasn't been responding to my texts. - Tom benim mesajlarımı yanıtlamıyor.

yanıtla
{f} answer

The ease with which he answered the question surprised us. - Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

Answer the following questions in English. - Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.

yanıtlamak
meet
yanıtla
(Bilgisayar) reply

I have to reply to this letter. - Bu mektubu yanıtlamak zorundayım.

I am happy to reply to your last letter. - Son mektubunu yanıtlamaktan mutluyum.

yanıtlamak
to answer, reply (to)
yanıtlamak
return
التركية - التركية
Yanıtlamak işi, cevaplama
yanıtlamak
Cevaplamak
yanıtlama
المفضلات