It seems I was wrong about them.
- Ben onlar hakkında yanılmışım gibi görünüyor.
For a second, just a second, I thought that you really loved me, but I was wrong.
- Bir an için, sadece bir an, beni gerçekten sevdiğini düşündüm ama yanılmışım.
Tom could've been mistaken.
- Tom yanılmış olabilirdi.
Tom couldn't rule out the possibility that he was mistaken.
- Tom yanılmış olduğu ihtimalini kabul edemedi.
We learn by trial and error.
- Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
He that thinks little, errs much.
- Az düşünen çok yanılır.