yaki̇n

listen to the pronunciation of yaki̇n
التركية - التركية
(Hukuk) İyi bilme; sağlam bilme
YAKÎN
(Osmanlı Dönemi) Şüphesiz, sağlam ve kat'i olarak bilmek.(Yakîn: Ma'rifet ve dirayetin ve emsalinin fevkinde olan ilmin sıfatıdır. İlm-i yakîn denir, ma'rifet-i yakîn denilmez. Ayn-el yakîn: (kelimenin merfu hali ayn-ul yakîndir.) Göz ile görür derecede veya görerek, müşahede ederek bilmek. Meselâ; uzakta bir duman görüyoruz. Orada ateşin varlığını ilmen biliyoruz, demektir. Bu bilme derecesine ilm-el yakîn deniyor. Ateşe yaklaşıp, gözümüzle görürsek, ona ayn-el yakîn bilmek deniyor. Daha da ilerliyerek bütün hislerimizle
yakin
Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme
yakin
Kesin bilgi
yakin
Sağlam, kesin bilgi
yakîn
(Osmanlı Dönemi) hiç bir şekilde şüphe edilmeyecek derecede kesin olan ilim, bilgi
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف yaki̇n في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

yakin
Its head and neck resemble those of the ox, and its tail is like that of the goat
yakin
Called also budorcas
yakin
A large Asiatic antelope (Budorcas taxicolor) native of the higher parts of the Himalayas and other lofty mountains
التركية - الإنجليزية

تعريف yaki̇n في التركية الإنجليزية القاموس.

yakin
knowledge
aynel yakin
aynel close
yakin
nigh
yakin
complain of
yakin
vicinal
yakin
complain about
yakin
beef about