I was caught in a shower on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Bill got up so early that he caught the first train.
- Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
They would capture as many people as possible.
- Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
To be honest, we came to capture you.
- Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
A fox was caught in the snare.
- Kapanda bir tilki yakalandı.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
I should try to catch up with Tom.
- Tom'u yakalamaya çalışmalıyım.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
They succeeded in catching the tiger alive.
- Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
He said Davis must be captured.
- O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.