The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
A fox was caught in the snare.
- Kapanda bir tilki yakalandı.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
We'll catch up later.
- Daha sonra yakalayacağız.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.
We set a trap to catch a fox.
- Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
Nick hurried to catch the bus.
- Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
She has to study hard and catch up with everybody in her class.
- Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
I ran as fast as possible to catch up with her.
- Onu yakalamak için mümkün olduğu kadar hızlı koştum.
It is easier to catch an escaped horse than to take back an escaped word.
- Kaçmış bir atı yakalamak söylenmiş bir sözü geri almaktan daha kolaydır.
Of course I want to catch up!
- Tabii ki yakalamak istiyorum!
Tom ran to catch up to Mary.
- Tom, Mary'yi yakalamak için koştu.
Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits.
- İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.
It is difficult to catch a rabbit by hand.
- Bir tavşanı elle yakalamak zordur.
He put up his hand to catch the ball.
- Topu yakalamak için elini kaldırdı.
We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
- Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
The local police and the FBI formulated a search plan to capture the fugitives.
- Yerel polis ve FBI kaçakları yakalamak için bir araştırma planı hazırladı.
Nick hurried to catch the bus.
- Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
We set a trap to catch a fox.
- Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.