yağmur yağıyor

listen to the pronunciation of yağmur yağıyor
التركية - الإنجليزية
It's raining
It rains
precipitating
yağmur yağ
{f} rain

If it rains tomorrow, I will stay at home all day. - Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.

Tomorrow it will rain in the south of England. - Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.

yağmur yağ
{f} raining

I called a cab, because it was raining. - Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

Since it was raining, we stayed at home. - Yağmur yağdığı için evde kaldık.

bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
It is raining cats and dogs