yağlandırma

listen to the pronunciation of yağlandırma
التركية - الإنجليزية
fattening
present participle of fatten
That which causes weight gain; usually high calorie food with relatively little nutritive value

I'd really love to lose weight, the trouble is, tasty deserts with stuff like whipped cream are so fattening.

{s} causing weight gain, serving to fatten
subject to or used in the process of finishing or fattening up for slaughter; "a fattening hog"; "fattening pens
{i} process of becoming fat; process of making fat
Food that is fattening is considered to make people fat easily. Some foods are more fattening than others. likely to make you fat
yağ
oil

Give me the metal bucket with the oil in it. - Bana içinde yağ olan metal kovayı ver.

4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter. - 4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.

yağ
fat

I don't like a fat diet. - Yağlı bir diyeti sevmiyorum.

Does your diet have too much fat? - Diyetin çok fazla yağlı mıdır?

yağ
{i} grease

The machine was clogged with grease. - Makine, yağdan tıkanmış.

yağ
flattery

Flattery won't get you anything. - Yağcılık sana hiçbir şey getirmeyecek.

Imitation is the sincerest form of flattery. - Taklit en samimi yağcılık biçimidir.

yağ
essential oil
yağ
ointment
yağ
(Otomotiv,Teknik) lube oil
yağ
(Biyokimya) lipid
yağ
shortening
yağ
the fat
yağ
oil; fat; grease; tallow; suet
yağ
tallow
yağ
auto. motor oil; lubricating grease
yağ
(cooking) oil; shortening; grease; fat; lard; butter; margarine, oleo, oleomargarine
yağ
oil; fat; grease; lubricant; ointment; mineral/vegetable oil; attar, essential oil; flattery, blarney
yağ
adipose
yağ
slush
yağ
(Anatomi) adeps
yağ
dripping
yağlandırmak
fatten
التركية - التركية

تعريف yağlandırma في التركية التركية القاموس.

yağ
Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde
yağ
Vücudun, atılması gereken amonyak, üre gibi bazı maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde
yağ
Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde: "Yağ gelen yerden bal esirgenmez."- Atasözü
yağ
Vazelin, mazot gibi fizik nitelikleriyle yağları andıran ve sanayide kullanılan mineral madde: "Yağı tükenmiş motor gibi duraklamış, kalmıştı."- E. E. Talu
yağ
Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde
yağ
Vazelin, mazot gibi fizik nitelikleriyle yağları andıran ve sanayide kullanılan mineral madde
yağ
Itırlı bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde
yağlandırma
المفضلات