There is a high chance of precipitation.
- Yüksek yağış olasılığı var.
Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.
- Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.
After the heavy rains, the river overflowed its banks.
- Sağanak yağışlardan sonra nehir yatağından taştı.
After the heavy rains, the river overflowed its banks.
- Sağanak yağışlardan sonra, nehir kendi kıyılarının dışına taştı.
Will it start snowing at noon or later?
- Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
You can stay here till the snow stops.
- Kar yağışı durana kadar, burada kalabilirsiniz.
The heavy rainfall has caused vegetable prices to rise daily for the last two months.
- Şiddetli yağış son iki ayın günlük sebze fiyatlarının artmasına sebep oldu.
Following the heavy rainfall, there was a big flood.
- Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
Give me the metal bucket with the oil in it.
- Bana içinde yağ olan metal kovayı ver.
I bought a bottle of salad oil.
- Bir şişe salata yağı aldım.
Does your diet have too much fat?
- Diyetin çok fazla yağlı mıdır?
This is a rather fatty cut of meat.
- Bu oldukça yağlı bir et parçası.
The machine was clogged with grease.
- Makine, yağdan tıkanmış.
Flattery won't get you anything.
- Yağcılık sana hiçbir şey getirmeyecek.
Imitation is the sincerest form of flattery.
- Taklit en samimi yağcılık biçimidir.
The rivers were flooded by the heavy rain.
- Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.
I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop.
- Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım.
Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.
- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.