It was a daunting task.
- Yıldırıcı bir görevdi.
The challenges are daunting, but we can overcome them.
- Zorluklar yıldırıcı ama biz bunların üstesinden gelebiliriz.
We went to London last year.
- Geçen yıl Londra'ya gittik.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
India was governed by Great Britain for many years.
- Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
My father's birthday falls on Sunday this year.
- Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.
This year New Year's Day falls on Sunday.
- Bu yıl, Yeni Yıl Pazar gününe denk geliyor.
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.